logo

reklam

Savunma Sanayii Başkanı Demir, EMD yönetimiyle buluştu

EMD YÖNETİM KURULU’NUN, SAVUNMA SANAYİİ BAŞKANI İSMAİL DEMİR’LE
BİRARAYA GELDİ

 

ABD’nin mektubu bizi haklı çıkardı,Çözüm için diyalog süreci başlayacak

ANKARA

CUMHURBAŞKANLIĞI Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir,
ABD’nin Türkiye’yi F-35 programından çıkarmasının hukuki bir zemini
olmadığını söyleyerek, “F-35 programından hiçbir ülke tek taraflı
çıkartılamaz demiştik. ABD’nin son mektubu bizi haklı çıkardı” dedi.
ABD ile yaşanan gerilime çözüm bulunması için diyalog sürecinin
başlatılacağına vurgu yapan Demir, “Uçaklarımızla ilgili oluşan
haklarımızın zayi olmaması için hukuk temelli bir yaklaşımla
müttefiklik ruhuna da aykırı olmayacak şekilde bir çözüm bulunmasıyla
ilgili diyalog süreci başlayacak” mesajı verdi.
EMD YÖNETİMİYLE BULUŞTU

Demir, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Yönetim Kurulu üyeleriyle bir
araya geldi. EMD Başkanı Turgay Türker, Savunma Sanayii Başkanı
Demir’e yeni başlatılan EMD Akademi hakkında kısa bir bilgi verdi.
Görüşmede ABD ile yaşanan F-35 meselesinden savunma sanayiindeki
gelişmelere kadar önemli başlıklarda soruları yanıtlayan Demir, şu
değerlendirmeleri yaptı:

HİÇBİR HUKUKİ ZEMİNİ YOK

“F-35 programından çıkartılma ve F-35’lerimizin bir kısmının
verilmemesi konularının bir hukuki zemini var, mutabakat zaptına
dayalı bir ortaklık var. Biz bu imzalanan metin çerçevesinde herhangi
bir ortağın ana ülke olsa bile diğer bir ortağı çıkarttım demekle
çıkartamayacağını söyledik, çünkü bu metne göre herhangi bir ortağın
buradan çıkartılması ancak bütün ortakların oybirliğiyle olur veya
kendisi çekilir. Bunun hiçbirisi gerçekleşmediği halde ‘Türkiye’yi
çıkarttım’ açıklamalarının bir hukuki zemini yoktur. Geçen ay yazılan
bir mektupta da ABD’liler bunu bir nevi itiraf etmiş oldular, çünkü
söylediklerine göre bu mutabakat zaptı çerçevesinden kendileri
çekildiklerini, ayrı bir mutabakat zaptı ile işe devam edeceklerini
bildiriyorlar. Bu ne demek? Biz bu kurduğumuz tablodan birisini
çıkartamayacağımızı anladım, onun için biz bu masadan kalkalım, diğer
işimize gelenleri de alalım, ama diğer metin askıda kalsın. Yani
hukuki olarak hükümsüz olamasa da pratik olarak hükümsüz kalsın
anlamında bir adıma gidildi. Ama diğer yandan da bu konuyla ilgili
temaslarımızı ve diyaloglarımızı sürdürelim iradesi var. Şimdiye kadar
konuyla ilgili sadece biz yaptık oldu deyip basına verdikleri
demeçlerle bu işi yürütürken, görüşme taleplerimizle ilgili bir
suskunluk varken, böylece bir görüşme zinciri açılmış olacak.
Neticesinde de bu ortaklık çerçevesinde, uçaklarımızla ilgili oluşan
haklarımızın zayi olmaması, hukuk temelli bir yaklaşımla müttefiklik
ruhuna da aykırı olmayacak şekilde bir çözüm bulunmasıyla ilgili
diyalog süreci başlayacak.

MÜTTEFİKLİK RUHU İÇİNDE ÇÖZÜLSÜN

Anlaşma çerçevesinde bir anlaşmazlık olması durumunda öncelikle
tarafların kendi aralarında bunu çözümlemesi gibi bir cümle var. Onun
dışında de başka bir cümle yok. Onun için de şimdiye kadar tarafların
kendi aralarında konuşmasıyla ilgili de bir zemin oluşturulmamıştı,
şimdi bu zemin en azından açılmış oldu. Umulur ki, yani hakkaniyet
ölçülerinde bir taraf belirli bir katkı yapmış, o katkının
karşılığında oluşturulması gereken değerler var, bunu oluşturmaya
başlamışken bu yarıda kesilmiş. Bunun müzakeresi yapılır, bu değerden
ne kadar istifade edildi, çünkü bu miktarın bir kısmı ortak olmak için
verilen, bir kısmı uçaklara bedel olarak verilen, bu ikisi kendi
içinde ayrı zeminlerde tartışılabilir. Ama sürece başladıktan sonra
bunun neticesi görülecek. Beklentimiz o ki, yine işte müttefiklik
ruhu, ittifak ruhu içinde birbirleriyle ilişkileri olmuş ve olacak iki
müttefikin belirli bir adil ölçüde bu meseleyi çözümlemeleri beklenir.
Konuşmazsan hiçbir şeyi çözemezsin, bir yandan konuşmamız başlamış
oldu.

MİLLİ MUHARİP UÇAĞA YÜKLENECEĞİZ

Biz Milli Muharip Uçak projemize bütün gücümüzle yükleneceğiz. Bunu en
kısa zamanda hayata geçirmek üzere çalışacağız. Ama tabii bu cevabı
verdiğimizde de bunu bir hayalperest vizyon olarak kullanmak da
istemiyoruz. Meselenin zorluğunu ben her ortamda vurguluyorum. Bunu
mazeret üretmek için değil, ne kadar çok çalışmamız, ne kadar bu işi
sıkı tutmamız gerektiğini vurgulamak açısından söylüyorum. Ayrıca
süreç içerisinde her değiştirme sürecinde olduğu gibi işte denemeler
olacak, testler olacak. Sürecin kendi içinde safha-safha bir geçiş
olacağının hatırlanmasını istiyorum. Ülkemizin ihtiyacını karşılayacak
tedbirleri alacağız, aynı zamanda elimizdeki uçakların modernizasyon
işlemleri bir yandan devam edecek.”
Yüksek irtifa hava savunma sistemi SİPER’le ilgili açıklamalarda
bulunan Demir, hava savunmanın katmanlı bir yapı olduğunu kaydederek,
“Kamuoyunun SİPER beklentisini anlıyoruz. Ancak, ona giden yolda bazı
adımlar var. Hava savunma katmanlı bir yapıdır. SİPER sistemi kendi
bir menzil ve önleme kabiliyeti var,ancak o kabiliyette bir sistemi
kurduğunuzda bile hiç ummadığınız yerden çok fazla saldırı alıp zarar
görebilirsiniz” dedi. Son zamanlarda dünyada özellikle muhtelif
büyüklük, ebat, çap ve sayıda drone ve İHA saldırılarının çok daha
etkili olduğunu kaydeden Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

SİPER 2023 BİTMEDEN DEVREDE

“Onun için katmanlı yapının unsurlarını tek tek devreye almak
durumundasınız. Üç sene önce yerli olarak hemen hiç bir savunma
sistemimiz yokken, önce alt katman olarak Korkut devreye girdi. Geçen
yıl hem omuzdan hem araçtan atılan 4 kilometre irtifa ve 8 kilometre
menzile kadar etkili Sungur’u hizmete aldık. Akabinde irtifa ve
menzilini artırarak Hisar-A+ diye adlandırdığımız sistem devreye
girdi. Geçtiğimiz günlerde bu sistemin otonom konfigürasyonunun
atışını yaptık. Yani insan müdahalesi olmadan sistem gelen tehdidi
görüyor, harekete geçiyor ve vuruyor, bu da önemli bir kabiliyet. Onun
üzerine Hisar O+’yı geliştirdik. Bunda da 10 kilometrenin üzerinde bir
irtifa, 25 kilometre civarında bir menzile ulaşacağız. Ondan sonra
yüksek irtifa hava savunma sistemimiz SİPER’den önce, bir ara ürün
beklentimiz var. 100 kilometreye kadar etkili menzil ve 20
kilometrenin üzerinde bir irtifa ile gündeme gelecek. Ondan sonra da
SİPER gelecek. Yani bu basamakları teker teker çıktığımız bir
yolculuk. Sistemin parametreleri birbirinin üzerine koyarak gidiyor,
birinden öğrendiğinizi diğerinde uyguluyorsunuz. O açıdan da bu
kademelendirmeye dikkat çekmek istedim. SİPER’i de 2023 bitmeden
devreye alırız diyoruz.

KRİTİK TEKNOLOJİLERDE DURUM

Türkiye’nin lazer, elektromanyetik silah sistemleri, yapay zeka gibi
kritik teknolojilerde geldiği son durumu anlatan Demir, şunları
söyledi:

“Elektro manyetik silah ve lazer silah gibi silahların hangi ölçekte
nerede kullanılacağıyla ilgili kullanım haritası çıkartmak lazım, ama
bizim önceliğimiz önce teknolojisini oluşturmak. Çeşitli seviyelerde
silahların yavaş yavaş denenmesine başlamak. Mesela lazer silahıyla
ilgili belli bir aşamadayız. Bir kara platformu üzerinde özellikle
dronsaldırılarını önlemek için bir tanesi lazer olmak üzere üçlü bir
savunma sistemi geliştiriyoruz, hizmete vermeye az kaldı. Daha büyük
platformlar için, mesela bir gemiye yerleştirmek gibi çalışmalar
gündemde olabilir. Birkaç kuruluşumuz belli alanları paylaşarak, bazen
de iş birliği yaparak bu konuyu devam ettiriyorlar, safha safha
gelişecek bir konu bu. Yapay zekada ar-ge bazlı veya ürün bazlı
konularımız var, sahada entegre edilmiş bir yapının yönetilmesinde
kullanıldığını göreceğiz.

İNSAN KAYNAĞINA ÖNEM VERİYORUZ

Nitelikli insan kaynağı ve mesleki eğitim için yapılan çalışmalar
hakkında bilgi veren Demir, insan kaynakları envanteri
oluşturduklarını söyledi. Mesleki eğitimi destekleme konusunda Milli
Eğitim Bakanlığı ile çok yakın ilişkiler içinde olduklarını belirten
Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kaliteli mesleki eğitim yeterliliğine sahip eleman konusu bizim için
çok önemli. Bir taraftan yetkin yetenekli mühendisler, belki yüksek
lisanslı ve doktoralı elemanlara ihtiyaç varken, diğer taraftan da
teknik seviyede teknik bilgisi ve becerisi iyi olan elemanlara ihtiyaç
var. Şirketlerimizin bir kısmı teknik lise kurdular veya bazı teknik
lise ve yüksekokullara hamilik yapmaktalar, bunu genişleterek devam
edeceğiz. Bu hamiliğin şu önemi var. Konunun sahibi olarak bu konuya
özel ilgi gösterdiğinizi ve kaynak ayırdığınızı masaya koyarsanız
Milli Eğitim Bakanlığı da bu konuda son derece makul ve işbirlikçi
olarak önümüzü açıyor. O açıdan bizler ilişki kurulacak okulların
altyapısıyla ilgili, eğitim seviyeleriyle ilgili gerekli işleri
yaparken, yani gerek atölye kurmak, gerek öğrencilere el becerisi
kazandırmak, gerek öğretmenlerini eğitmek gibi konularda destek
verirken, onlara staj ve iş imkanlarıyla ilgili bir yol haritası da
çizdirmiş oluyoruz. Burada da tabi çok sayıda lise ve meslek
yüksekokulunun hepsine birden aynı yaklaşımda bulunmanız çok zor.
Bazen coğrafi yakınlık, bazen alan yakınlığıyla beraber bu yetkinliği
geliştirmeye çalışıyoruz. Bunların yanında; Vizyoner Genç, Savunma
Sanayii Akademi ve Roboik gibi platformlarla bu alana ilgi duyan lise
ve üniversite çağındaki gençlerimize yönelik çalışmalar yapıyoruz.
Paydaşı olduğumuz TEKNOFEST’le gençlerimizdeki milli teknoloji hamlesi
şuurunun artmasına destek oluyoruz.”

Share
943 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

2+3 = ?
Ağrı Manşet Ağrı Haber Sitesi Özgün ve Tarafsız Haber Anlayışıyla En Son Ağrı Haberleri