logo

reklam

AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİNDE MEZUNİYET COŞKUSU

mez1 mez2 mez3 mez4 mez5 mez6

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde gerçekleştirilen 2015 – 2016 mezuniyet töreninde 2407

öğrenci mezun oldu.

Çok Amaçlı Spor Salonunda gerçekleştirilen 2015 – 2016 mezuniyet ve spor ödülleri törenine

Vali Musa IŞIN, Rektör Prof. Dr. İrfan ASLAN, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Rıza SÖNMEZ,

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yücel ÜNAL, İbrahim Çeçen (IC) Vakfı Müdürü Yrd. Doç. Dr.

Meral DİNÇER, protokol üyeleri, akademisyenler, öğrenciler ve aileler katıldı.

Türkiye’nin zirve noktası olan Ağrı’nın, bilim dünyasına armağanı olan Üniversitenin 8 yıldan

bu yana, yörenin geleneksel değerleri istanbul escort ile evrensel değerleri bütünleştirmeyi başardığını belirten

Rektör Prof. Dr. İrfan ASLAN, üniversitenin kurucu ve seçilmiş ilk Rektörü olarak görev yapmış

olmanın büyük onurunu yaşadığını söyledi.

Kuruluşundan bu yana, üniversitede yürütülen kurumsallaşma, sistem kurma ve toplam kalite

yönetimi çalışmalarının önemin büyük olduğunu kaydeden ve “İyi bir sistem iyi bir rektörden

daha yüksek sesle konuşur.” diyen Prof. Dr. ASLAN, 8 yıllık görev döneminde tam da bunu

sağlamaya çalıştıklarını; rektörün kişisel inisiyatifinden bağımsız olarak, kurumsallaşmış karar

alma süreçleriyle ve ortak akılla yönetilen bir üniversite olarak geliştiklerini ifade etti.

“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” diyerek konuşmasını sürdüren Prof. Dr. ASLAN, şöyle

devam etti:

“Bu üniversitenin nereden bu günlere geldiğini unutmayalım. Bundan 8 yıl önce, Eğitim

Fakültesi kampüsü olarak adlandırılan küçük bir yerleşkede, çok az sayıda öğretim elemanı ve

yine çok az sayıda öğrencisiyle kapılarını açan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, bugün, 400

öğretim elemanı ve 300’e varan idari personeli, 15 binlere ulaşan öğrencileriyle, 2.000 dönüm

açık alan üzerine kurulan yeni kampüsünde 300 bin m 2 kapalı alanı ile yoluna her geçen yıl

güçlenerek devam etmenin onurunu yaşamaktadır. Bu kısa sürede yapılan işleri sizlere tek tek

anlatarak zamanınızı almak istemem. Zira görünen köy kılavuz istemez derler. Öncelikle, bu

kampüsün bu hale gelmesinde her konuşmamda ifade ettiğim gibi üniversitemizin ismini onurla

taşıdığı eğitim gönüllüsü ve saygı değer iş adamı Sayın İbrahim Çeçen bey’e, yine gerek kampüs

alanımızda gerekse ilçelerimizde değişik yardımlar yapan, okul ve cami yaptıran Sayın

Abdulbari Gözel bey’e, Sayın Celal Oruç bey’e, Rahmetli Hayrettin Atmaca bey’e ve Sayın

Adalet Turan bey’e en kalbi şükranlarımı ve saygılarımı sunarım. Yardımlarından dolayı bu

değerli iş adamlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Diğer taraftan, 8 yıl içerisinde her türlü

maddi ve manevi desteği veren başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere diğer devlet

büyüklerimize ve devletimize de çok çok teşekkür ederim. Zira bizi çalışmalarımızda hiçbir

zaman yalnız bırakmadılar daima yanımızda oldular destek verdiler, bize her zaman inandılar ve

güvendiler. Biz de üniversitemizin siz değerli akademisyenleri ve idari personelleri ile bu güzide

kurumun oluşmasını el birliği ile başardık. Sizlere de tek tek yürekten şükranlarımı sunarım.”

Üniversitenin Anadolu’nun tarihî ve kültürel dokusuyla uyumlu, doğaya ve çevreye saygılı

şekilde planlanarak güzel bir yerleşke alanında hizmet verdiğine dikkati çeken Prof. Dr. ASLAN,

“Mimarisiyle, malzemesinin sağlamlığıyla kampüsümüzde örnek yapılar inşa ettik. Bütün

üniteleriyle dört dörtlük binalar yapmaya gayret ettik. Bunları yaparken biz kendimizi bu

memlekete borçlu kabul ettik ve bu nedenle işimizi sağlam takip ettik. Bugün tüm Türkiye’de

sayılı birkaç üniversite yerleşkesinden birinde eğitim ve öğretim faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.

Üniversitemizde, bilimsel ve teknolojik alt yapı anlamında dünya standartlarında bir merkezi

araştırma laboratuvarı oluşturulmuştur. Doğu Anadolu Bölgesinde Türk Akreditasyon

Kurumu’ndan (TÜRKAK) Akredite olmuş tek laboratuvar olan Merkezi Araştırma ve Uygulama

Laboratuvarı bilimsel ve teknolojik alt yapı anlamında mevcut durumda dünyadaki en gelişmiş

laboratuvarlarla aynı standartlara sahiptir. Öte yandan hep birlikte, genç bir yükseköğretim

kurumundan beklenmeyecek kadar cesur ve katma değeri yüksek projeleri gerçekleştirdik.

Henüz yükseköğretim alanının gündeminde değilken biz Ağrı’da kalite, girişimcilik, değer

üretme gibi kavramları somut projelere ve derslere konu ettik. Patent, teknoloji transferi ve değer

üretmeye dönük uygulamalar yanında, medeniyetler beşiği Anadolu’nun sevgi, saygı,

digergamlık, işbirliği/imece gibi kadim ve evrensel değerlerini yaşayan ve yaşatan bireyler

olmaya ve öğrencilerimize bunu yansıtmaya çalıştık. Çok mutlu ve gururluyum ki; sevgi temelli

bir atmosfer, üretkenlik temelli bir akademik ortam, işbirliği temelli bir kurum kültürü

oluşturduk. Benim görüşüme göre oluşturduğumuz en kıymetli değer budur. Bizler

Üniversitemizi, öğrencilerimizi, birbirimizi, yaşadığımız coğrafyayı ve orada yaşayanları

seviyoruz, sayıyoruz, el ele çalışmayı seviyoruz, başarmayı seviyoruz, başarılarımızla gurur

duymayı seviyoruz. Geleceğin üzerinde işlem yapmanın mümkün olmadığını ancak bugün

yaptıklarımızın geleceği şekillendireceğini biliyoruz. Bugün yaptıklarımızın bizi güçlü kılan

sevgi, saygı, başarı ve güven çemberlerini güçlendirecek eylemler olacağı inancımla hepinize

teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Mezunlara da seslenen Prof. Dr. ASLAN, “Bugün sizin bulunduğunuz yerde bulunduğum

dönemin üzerinden çok uzun yıllar geçti. Atatürk Üniversitesi’nden mezun olduğumda, birçok

dönem arkadaşım gibi, karmaşık duygular içerisindeydim. Bir yandan, Türkiye’nin seçkin bir

üniversitesinden mezun olarak hayata atılmanın verdiği güven duygusunu taşırken, diğer yandan

önümdeki upuzun yolun belirsizliğinin getirdiği ürkeklik içerisindeydim. Ve herhalde her

arkadaşım gibi benim de beynimde kıymık gibi duran o soru vardı: ‘Acaba hayatta başarılı

olacak mıyım?’ Aradan çok uzun yıllar geçti, hâlâ kendime bu soruyu soruyorum. Ne var ki

sorunun kapsamı değişti. O yıllar önce merak ettiğim, basite indirgeyecek olursam, yaşayacağım

hayatın fiziksel ve ölçülebilir tarifiydi daha ziyade. Bugün ise önemli olanın hayatla kurduğum

ilişkinin mahiyeti olduğunun; meselenin yaşamış olmaya değer bir hayat sürdürüp sürdürmemek

olduğunun farkındayım. Kişisel biyografimin insanlık tarihinde zerre kadar da olsa anlamlı bir iz

bırakıp bırakmayacağını merak ediyorum. Yazmış olduğum bir bilimsel makaleye bundan yüz

sene sonra başka bir bilimsel makalede atıf yapılabileceğini, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’ne

vermiş olduğum emeğin yani bir asır sonra, ben çoktan toprak olmuşken, hâlâ sizlere ve

çocuklarınıza küçücük de olsa ilham verebileceğimi düşünmek beni heyecanlandırıyor. Ağrı’nın

kendi üniversitesine kavuştuktan sonra kutladığımız benim için bu son mezuniyet töreni vesilesi

ile hepinizi sevgiyle kucaklıyor ve sizlere yüksek hedeflerinize ulaşabileceğiniz başarılı ve mutlu

yıllar diliyorum. Her şey gönlünüzce olsun.”

Doğu’nun yükselen ışığı olan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde yeni bir mezuniyet

töreninin daha mutluluğunu yaşadıklarını belirten IC Vakfı Müdürü Yrd. Doç. Dr. Meral

DİNÇER, “Dört yıl ne çabuk geçti değil mi? İşte mezun oluyorsunuz bugün kepler atılıyor.

Sayın rektörümüz Prof. Dr. İrfan ASLAN’ın rehberliğinde gelişimini her geçen gün artıran

doğunun ışığı saydığımız üniversitemizde yetişen siz aydınlık gençler, Türkiye’nin her bir yerine

bu ışığınızı taşıyacaksınız. Yolunuz aydın, başarınız daim olsun. Böyle başarılı evlatlar yetiştiren

siz değerli anne babaları da yürekten kutluyorum” diye konuştu.

Halk oyunları gösterisi ve jimnastik gösterisi ile eğlenceli dakikaların yaşandığı program, ulusal

ve uluslararası yarışmalarda başarılı olan sporculara ve hocalarına, bölüm birincisi öğrencilere

ödül ve diplomalarının verilmesi ile devam etti. Program, mezun olan 2407 öğrencinin kep atma

töreni ile sona erdi. Tören sonrası öğrenciler, çalan müzik eşliğinde gönüllerince eğlendiler.

 

Share
2028 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+5 = ?
Ağrı Manşet Ağrı Haber Sitesi Özgün ve Tarafsız Haber Anlayışıyla En Son Ağrı Haberleri