logo

reklam

AK Parti de aynı akıbete mi ilerliyor?


facebooktwittergoogle plus
A Servet ASLAN
servet04@gmail.com

Rahmetli babam, “Anadolu feraseti”nin müşahhas örneğiydi.

Mesela 1973’te, eğitim için köyden ayrılırken, “Sana, doğru bilgilerle dolu bir kitap verirler ama birkaç zehirli cümle sıkıştırırlar; zehirlenirsin” diye uyarmış ve Abdülhamid Han’ın gönderdiği Osmanlıca “Mızraklı İlmihal”i vererek, “Bunu oku; uygula. Başka dinî kitap okuma” demişti.

Bu uyarı olmasaydı ben şimdi FETÖ’den yargılanıyor olabilirdim.

*** 

Tek parti dönemindeki CHP zulmünü iliklerine kadar yaşamış olan babam, bir sohbetimizde yarım asırlık gözlemini şöyle aktarmıştı:

“Halk Partisi’nin muhtarları bile çok zalimdi. İstediklerinin tarlasına, hatta namusuna el koyarlardı.

Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle rahat nefes aldık.

Ama ne gariptir ki, ikinci iktidar döneminde onlar da efelenmeye, kendilerini üstün görmeye, yakınlarını kayırmaya başladılar.”

Babam bu gözlemini şöyle bağlamıştı:

“12 Eylül’den sonra Özal’ın başbakan olması, Menderes’in gelişini hatırlattı; ferahladık.

Ama (ikinci dönemde) görmeye başladığımız davranışlar hiç iyiye alamet değil…”

 

Tarihin tekerrürü mü?

Bu sohbeti 30 yıl sonra niçin hatırladım dersiniz?

Aslında babam, her dönemde uygulanabilecek bir formül vermiş.

Altını çizdiği “güç zehirlenmesi”nin ana unsuru “insan” olduğuna göre, aynı tehlike; yıllardır iktidarda olan AK Parti için de geçerli demektir.

Son yıllarda milletin verdiği “mesaj”lar da bunu doğruluyor.

7 Haziran’dan sonra, 24 Haziran’da da Genel Başkan’a verilen yüzde 52,6 oyun, parlamentoda 42,6’ya düşmesi, sadece “ittifak” ile izah edilemez.

AK Parti bu sonuçla eski sistemde iktidar olamazdı.

Nitekim Sayın Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı seçildiği 18 Ağustos’tan bu yana, partideki yıpranmaya dikkat çekiyor, “metal yorgunluğu” paydasında topladığı olumsuzlukları bertaraf etmeye çalışıyor.

 

Şikayetler hep aynı…

Ne var ki, milletin daha hassas davrandığı mahalli seçim öncesinde seslendirilen memnuniyetsizlikler, bu çabaların tam olarak sonuca ulaşmadığını gösteriyor.

Şikayetler “bazı partililerin yaşam standartlarının çok değiştiği, istihdam imkanlarının sadece partililer için kullanıldığı ve kendini farklı görenlerin çoğaldığı” iddialarında yoğunlaşıyor.

Siyaset; maddi fedakârlık gerektiren bir hizmet iken aksi örneklerin çoğalması, doğal olarak şüphe çekiyor.

İstihdamda ise liyakat esas alınmalı. Ama “yerli ve milli sadakat” aranması da artık normaldir.

Ancak millî ve yerli duruş, tek partinin tekelinde olamaz.

Darbe ve terör karşıtlığının göstergesi olan FETÖ, PKK ve DEAŞ gibi bütün terör örgütlerine ve emperyalizmin kuşatmasına karşı dik duran her “liyakatli birey” istihdamı hak ediyor demektir.

Eski Türkiye hastalığı olan “Hamili kart yakînimdir” yöntemini hatırlatan uygulamalar milletin güvenini zedelemektedir.

 

Ölçü samimiyettir

Bu şikâyetlerden bir kısmı, beklediğini bulamayanların yakınmaları olabilir.

Ama partideki önemli isimlerden Özhaseki de, “Bazı arkadaşlarda bir hava başladı. Bu neyin saltanatı” diye yakınıyor.

Daha da önemlisi, AK Parti’yi kuran ve bu günlere getiren lider, her fırsatta “tevazu”dan, “milletten biri” olmaktan bahsediyor ve ısrarla “Gönül Belediyeciliği” vurgusuna ihtiyaç duyuyor.

Bu yozlaşma, takma tevazularla “katlanılan” seçim ziyaretleriyle bertaraf edilemez.

Sayın Erdoğan’ın ilk günkü samimiyetini aynen koruduğunu gören milletimiz, göstermelik davranışları hemen fark ediyor.

 

Alternatifsizlik risktir

Her şeye rağmen başarılı sonuç alınması, lidere olan teveccühün devam etmesi ve milletin güveneceği alternatifin olmamasındandır.

7 Haziran’daki net mesajdan sadece 4 ay sonraki seçimde, AK Parti’ye gösterilen teveccühün sebebi de budur.

“AK Parti’ye vermeyecektim ama pusulaya baktım; mecburen yine verdim” diyen o kadar çok ki…

Bu, sağlıklı bir başarı değildir.

Alternatifsizlik, parti için geçici bir avantaj olsa da, partililer için ekstra vebal getirir, milleti çapsızların eline düşürmemek için daha fazla itina gerektirir.

Aksi takdirde iktidar kaybedilmekle kalmayacak, nefsine yenilen partililerle birlikte, bütün muhafazakârlar da yenilmiş sayılacak.

NOT: Bilvesile, vefatının 5. yılında babam için dua istirham ederiz.

Share
2069 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

4+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • AK PARTİ AYNI HATALARA DÜŞMEMELİ

    27 Kasım 2023 Dünya, Köşe Yazıları, Siyaset, Tüm Manşetler

    Yerel yönetimler seçimlerine doğru yaklaştığımız bugünlerde aday adayları sahaya çıkmaya başladı. Gündem yerel yönetimler seçimleri olduğu için özellikle 2019 yılında yapılan seçimlere yönelik hem tespitimi hem de uyarımı dile getirmek istiyorum. 2019 Mahalli İdareler Seçimleri öncesi iktidar partisi Ak Parti'nin aday tespitinde bir çok yerde hata yaptığını seçimler sonrası net bir şekilde görmüş olduk. Malum Ak Parti başta büyük şehirler olmak üzere bir çok il ve ilçe belediyesini kaybetmişti. Kayıpların en büyük nedeninin yanlış aday tes...
  • Aksaraylılardan Özür diliyorum…

    20 Haziran 2023 Dünya, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    İBRAHİM GÖKDEMİR Osmanlı imparatorluğunun kudretli Padişahı Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fetih ettikten sonra şehrin demografik yapısının değişimi, gelişimi için Anadolu topraklarından insanların İstanbul’a göç etmesini sağlama fikrini üretmiş. Emin gördüğü, güvenilir bildiği Aksaray havalisinin İstanbul’a taşınması için ferman çıkarmış. O yıllarda durumu iyi olan, iş yönetebilen, tüccar, eğitimci, şehrin ileri gelenlerinden büyük bir grup İstanbul’a akın akın göçe başlamış. İstanbul’a yerleşenler memleket özleminden olsa gerek bulu...
  • Türkmen gazı ve Garo Paylan’a sorular ..

    20 Aralık 2022 Dünya, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Prof.Dr.Aygün Attar Dün,Türkiye Büyük Millet Meclisinde HDP Diyarbakır milletvekili Garo Paylan bir basın toplantısı yaparak ,Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ ı ve Türkmenistan seferinde doğal gaz meselesinin ana gündem yapılmasını sert eleştirip Güney Kafkasya’da barış için Türkiye Devlet Başkanına kendi çapında sorumluluk çağrısı yapmış. Kandil ve çevresinde haylı popüler olan , Ermeni diasporasının tetikçiliğini yapan sözde millet vekili Paylan’ın Güney Kafkasya’da barış filan değil derdi ,düpedüz Türk Devletleri Teşkilatının varlığında...
  • NİTELİKSİZ İNSANLAR NEDEN ÇABUK YÜKSELİR?

    09 Eylül 2021 Dünya, Eğitim, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler

    Niteliksiz insanlar neden daha çabuk yükselir, hiç düşündünüz mü? İşte bunun üzerine yapılan bilimsel bir çalışmanın ayrıntıları: Dunning-Kruger sendromu (Psikolojide Nobel ödülü alan çalışma) Psikolog Justin Kruger ve David Dunning’in tarihe geçmelerine vesile olan teorileri özetle, “cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır” der. Metin çözme, araç kullanma, tenis oynama gibi çeşitli alanlarda yapılan araştırmaların sonucunda şu bulgulara ulaşılmıştır: – Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fa...
Ağrı Manşet Ağrı Haber Sitesi Özgün ve Tarafsız Haber Anlayışıyla En Son Ağrı Haberleri